sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2013 Cuma

Kalp krizi geçirdiğinizi nasıl anlarsınız?



Kalp krizi riski belirli kişilerde diğerlerine göre daha fazladır. Sigara içmek, kolesterol, diyabet, obezite ve 65 yaşını geçmiş olmak riski arttıran etmenlerdir.

Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?

Kalp Krizi latince adıyla miyokard enfarktüs kalbin yeterli oksijen alamayarak ölmesine verilen isimdir. Her insan kalbini günlük çalışma temposuna göre az ya da çok yorar. Bu yorgunluğa bağlı olarak kalbimiz oksijen tüketimi belirler. Vücut aldığını oksijeni kalbin kendi damarları yani koroner damarlara getirir. Eğer koroner damarlarda bir tıkanıklık ya da daralma mevcutsa kalp ihtiyacı olan yeterli oksijeni alamaz ve beslenemez. Beslenemeyen kalp dokusu ölür, işlevini kaybeder ve kanı pompalayamaz hale gelir. Sonuç olarak ölümcül bir tablo olan kalp krizi ortaya çıkar.

Daha önceden kalp krizi geçirmiş kimselerde ölen dokunun yerine yeni doku gelmez. O bölgede işlevsiz bir yara tabakası oluşur. Yani kalp krizi durumunda vücuda verilen hasar tamiri mümkün olmayan bir hasardır.Kalp krizine neden olan koroner damar tıkanıklığının en önemli sebebi "atheroskleroz"dur. Atheroskleroz, damarlarının içine yağ birikintilerinin oturması demektir. Sigara kullanan insanlarda ve kolesterolü normal değerlerin üzerinde olan kimselerde bu birikintiler gizlice büyürler ve zamanla koroner damarı tamamen tıkayacak kadar büyük bir kütleye ulaşırlar. Sonuçta kalbin beslenmesi bozulur ve kalp krizi için gerekli ortam oluşur.

Gençlerde kalp krizi çok sık görülmeyen bir olaydır. Tabi ki insanın kalbine bakımına bağlı olarak bu olay değişebilir. Yaşlı insanlarda görülmesi daha muhtemeldir. Kalp krizi için olası nedenleri sıralayalım:

- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan bir pıhtının koroner damarlara ulaşıp aniden tıkaması
- Kalp kapakları hasarlanmış kimselerde kapalçıktan kopan parçaların koroner arterleri tıkaması
- Vaskülitler, kronik hastalıklar Kokain kullanımı gibi nedenler olabilir.

Kalp Krizinin Belirtileri Nelerdir?

- Göğüste yeri tam tespit edilemeyen sıkışma hissi veren bir ağrı oluşur.
- Bu ağrı sol kola ve çeneye doğru yayılır.
- Ağrı hareket etmekle şiddetli bir şekilde artar.
- Dinlenme pozisyonu geçerseniz azalır, fakat tam olarak geçmez.
- Ağrı yarım saatten uzun sürer.
- Ağrıyla birlikte soğuk soğuk terleme ve mide bulantısı oluşur.
- Nefes darlığı oluşur.

Bazı insanlarda kalp krizi belirtileri çok gizli olabilir. Örneğin; diyabet hastaları kalp krizi geçirirken hiç ağrı hissetmezler. Sadece nefes darlığı ve soğuk terleme gibi şikayetleri oluşur. Bazı hastalar ise mide ülseri veya pankreatit ağrısıyla kalp krizi ağrısını karıştırır. Ülseriniz varsa her ağrıyı kalp krizi belirtisi olarak yorumlamamanız gerekir.

Kalp Krizi Riskini Azaltmak İçin Ne Yapmak Gerekir?

Kalp krizi belirtileri ile karşı karşıya kalırsanız öncelikle bir yere oturup dinleniniz ve hemen bir sağlık kuruluşuna ulaşmaya çalışınız. 112 acil telefon hattını arayarak acil yardım çağırabilirsiniz. Kesinlikle yürümeye veya merdiven çıkmaya devam etmeyiniz. Çünkü aktiviteye devam etmek zaten oksijen alamayan kalbinizin oksijen ihtiyacını daha da artıracak ve kalbinizi daha da çok öldürücektir.

Son zamanlarda kalp krizi geçirildiğinin anlaşılması halinde bir iki defa kuvvetlice öksürerek krizde oluşan ritm bozukluğunun düzeltilebileceğini ileri süren yayımlar çıkmıştır. Ancak böyle bir yaklaşımın etkinliği henüz tam olarak kanıtlanamamıştır.

Kalp Krizi Geçirme Riskim Nedir?

Kalp hastalıkları açısından risk arzeden durumları şu şekilde sıralayabiliriz.

Sigara içmek
Kan lipidlerinin (kolesterol, trigliserid) düzensiz olması
Diyabet Hastalığı
Obezite
65 yaşını geçmiş olmak

Yukarıda saydığımız maddelerin kaç tanesi sizde varsa o kadar kalp krizine yakınsınız demektir. Ancak bu sizi telaşlandırmasın. Bu risklerin bazılarını kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Örneğin sigarayı bırakarak bugün kalbinize bir iyilik yapın. Doktorunuzun verdiği tavsiyelere uyarak lipid ve diyabet ilaçlarınızı düzenli kullanabilirsiniz. Hergün düzenli olarak egzersiz yapınız ve yediklerinize dikkat ediniz. Bu risklerin çoğundan uzaklaşabilirsiniz.Konuyu bitirmeden halk arasında yanlış bilinen bir yanlış bilgiye de değinmek gerekir.

Düzenli egzersiz yapmak, ayda bir defa halı sahada maç ayarlayarak arkadaşlarla maç yapmak değildir. Bu tarz spor faaliyetleri size yarardan çok zarar sağlar. Hazır olmayan kalbi zorlar ve yorar. Bir uzmandan yardım alarak düzenli spor yapmanız en doğrusudur.

16 Nisan 2013 Salı

2 yıl sonrasına diş tedavisi randevusu!



Elazığ'da yaşayan 8 yaşındaki Muhammet'e 14 dişinde çürük ve apse olduğu gerekçesiyle sevk edildiği Malatya İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde 176 hafta sonrasına randevu verildi.

Aile BİMER'e şikayette bulundu, randevu 36 hafta sonraya alındı. Ancak aile, çocuklarını Bingöl'e getirip tedavisini yaptırdı.

Elazığ'da yaşayan 8 yaşındaki Muhammet Uveys Dilek, diş ağrısı nedeniyle ailesi tarafından Elazığ Ağız Diş Sağlığı Merkezi'ne götürüldü. Burada yapılan muayenenin ardından 14 dişinde çürük ve apse olduğu belirlenen çocuk, Malatya İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne sevk edildi. Ancak Muhammet'e 176 hafta sonrasına randevu verildi. Randevu tarihini görünce şaşkına dönen hasta yakınları, Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) şikayette bulundu. Bunun üzerine randevu süresi 36 haftaya indirildi.

Ancak şiddetli ağrıları olan Muhammet Uveys Dilek, yakınları tarafından Bingöl Ağız Diş Sağlığı Merkezi'ne getirildi. Burada Dt. Alper Karabağ tarafından muayene edildikten sonra tedavisine başlandı. Bir hafta sonra Dr. Kasım İlker İtal ve ekibi ile Bingöl Ağız Diş Sağlığı Merkezi doktorlarından Dt. Alper Karabağ tarafından genel anestezi altında ameliyata alınan çocuğun 14 çürük dişi başarı ile çekildi. Aynı gün taburcu edilen hastanın sağlık durumunun iyi olduğu ifade edildi.

Sağlığına kavuşan küçük Muhammet'in yakınları, Malatya İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin uzun süreli randevu vermesine tepki gösterirken, hastalarının sağlığına kavuşmasına vesile olan doktorlara teşekkür ettiler.

15 Nisan 2012 Pazar

DİKKAT...Hileli yumurta öldürüyor.


Hileli bal, salam, sosis ve sucuğun ardından yumurtanın da masum olmadığı ortaya çıktı. Genellikle et ve et ürünlerinden geçen ve tedavi edilmediği takdirde ölüme kadar götüren Salmonella bakterisi, yumurtada da tespit edildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; yumurtalara tek tek test yapmanın mümkün olmaması nedeniyle tavuk çiftliklerini denetleyerek halk sağlığını korumaya çalışıyor.



SEN DE Mİ YUMURTA!

Sahte bal ve yüzde 100 dana Eti yerine içinde her türlü sakatat ve kanatlı et barındıran sucukların ardından Türkiye'nin en çok tükettiği yumurtanın da ölümcül bakteri barındırdığı anlaşıldı.

Sağlık eski Müsteşarı ve Gazi Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Sefer Aycan, hileli ve halk sağlığını tehdit eden gıdalarla ilgili Takvim gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.

Hileli bal ve et ürünlerinden sonra halkın tüm gıdalara korkuyla yaklaştığını belirten Prof. Aycan, üreticilerin ucuza mal edip pahalıya satmak için yaptığı hilelerle halk sağlığının tehlikeye girdiğini kaydetti. Prof. Aycan, et ve et ürünlerinde ortaya çıkan, tedavi edilmediği takdirde ölüme neden olan Salmonella bakterisinin, yumurtada bulunduğunu söyledi.

Bakterinin, yumurtaya hem tavuktan hem de bulunduğu ortamın kirliliğinden geçtiğini anlatan Prof. Aycan; bakterinin, yumurtanın kabuğundan içine ulaştığını vurguladı. Salmonella'lı yumurtanın insana bulaşma riskine dikkat çeken Prof. Aycan, bakterinin organik ya da organik olmayan ayrımı yapılmadan tüm yumurtalarda olabileceğini ifade etti. Özellikle çiğ yumurtadan yapılan pasta ve krema gibi gıdalarla Salmonella bakterisinin insana geçme olasılığının yüksek olduğunu bildiren Prof. Aycan, "Salmonella insana geçmesi durumunda şiddetli bir enfeksiyona neden oluyor. İshal, kabızlık ve yüksek ateşle seyreden hastalık, iyi tedavi edilmemesi halinde ölüme neden oluyor" dedi.

İlk Nokta © 2008 Por *Templates para Você*